الترغيب
في المسألة
إذا قال مثل
ما يقول
المؤذن
21- Müezzinle Birlikte
Ezanı Tekrar Ettikten Sonra Allah'tan istemeye Teşvik
أخبرنا محمد
بن سلمة قال
حدثنا بن وهب
عن حيي بن عبد
الله ان أبا
عبد الرحمن
الحبلي حدثه
عن عبد الله
بن عمرو ان
رجلا قال يا
رسول الله المؤذنون
يفضلوننا
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قل
كما يقولون
فإذا انتهيت
فسل تعط
[-: 9789 :-] Abdullah b. Amr
bildiriyor: Adamın biri: "Ya Resulullah! Müezzinler fazilet bakımından
bizden daha mı üstündürler?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Müezzinin dediklerini sen de tekrar ettikten sonra dile, Allah
dilediğini sana verecektir" karşılığını verdi.
Tuhfe: 8854.
Diğer tahric: Hadisi
Ebu Davud (524), Ahmed, Müsned (6601) ve İbn Hibban (1695) rivayet etmişlerdir.
الترغيب
في الصلاة على
النبي صلى
الله عليه وسلم
ومسألة
الوسيلة له
بين الأذان
والإقامة
22- Ezanla Kamet
Arasında Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Salavat Getirmeye ve Onun için
Vesile'yi Dilemeye Teşvik
أخبرنا سويد
بن نصر قال
أخبرنا عبد
الله عن حيوة
بن شريح قال
أخبرني كعب بن
علقمة انه سمع
عبد الرحمن بن
جبير مولى
نافع بن عمرو
القرشي انه
سمع عبد الله
بن عمرو يقول
سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول إذا
سمعتم المؤذن
فقولوا مثل ما
يقول وصلوا علي
فإنه من صلى
علي صلى الله
عليه وسلم
عشرا ثم سلوا
لي الوسيلة
فإنها منزلة
في الجنة لا
تنبغي إلا
لعبد من عباد
الله وأرجو أن
أكون أنا هو
فمن سأل لي
الوسيلة حلت
عليه الشفاعة
[-: 9790 :-] Abdullah b. Amr'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Müezzinin ezan
sesini işittiğiniz zaman siz de onun dediklerini tekrar edin ve bana salavat
getirin. Zira bana bir defa salavat getirene Allah Teala on katıyla karşılık
verir. Sonra bana vesile'yi dileyin ki o da Cennette bir makamdır ve Allah'ın
kullarından sadece birisi için layıktır. O kişinin de kendim olmasını dilerim.
Benim için vesile'yi dileyen kişi de şefaatime nail olur" buyurdu.
Tuhfe: 8871.
1654. hadiste tahrici
yapıldı.
كيف
المسألة
وثواب من سأل
له ذلك
23- Vesile Nasıl
Dilenir ve Onu Dileyenin Sevabı
أخبرنا عمرو
بن منصور قال
حدثنا علي بن
عياش قال
حدثنا شعيب عن
محمد بن
المنكدر عن
جابر بن عبد
الله قال قال
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
من قال حين
يسمع النداء
اللهم رب هذه
الدعوة
التامة
والصلاة
القائمة آت محمدا
الوسيلة
والفضيلة
وابعثه مقاما
محمودا الذي
وعدته حلت له
الشفاعة يوم
القيامة
[-: 9791 :-] Cabir b. Abdullah'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ezam duyup da
bittikten sonra: ''Şu eksiksiz davetin ve kılınacak olan namazın rabbi olan
Allahım! Muhammed'e vesile'yi ve fazileti ihsan et. Onu vaadettiğin Makam-ı
Mahmud'a eriştir'' diyen kişi, kıyamet gününde şefaatime nail olur"
buyurdu.
Tuhfe: 3046.
1656. hadiste tahrici
yapıldı.
كيف
الصلاة على
النبي صلى
الله عليه
وسلم
24- Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e Salavat Nasıl Olur?
أخبرنا حاجب
بن سليمان قال
حدثنا بن أبي
فديك قال
حدثنا داود بن
قيس عن نعيم
بن عبد الله
المجمر عن أبي
هريرة قال
قلنا يا رسول
الله كيف نصلي
عليك قال
قولوا اللهم
صل على محمد
وعلى آل محمد
وبارك على
محمد وعلى آل
محمد كما صليت
على إبراهيم
وآل إبراهيم
إنك حميد مجيد
والسلام كما
قد علمتم
خالفه مالك بن
أنس رواه عن
نعيم بن عبد
الله عن محمد
بن عبد الله
بن زيد عن أبي
مسعود عقبة بن
عمرو
[-: 9792 :-] Ebu Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ya Resulalıah!
Sana nasıl salavat
getirelim?" diye sorduğumuzda şu karşılığı verdi: ''Şöyle deyin:
''Allahım! İbrahim'e ve yakınlarına hayırlar ihsan ettiğin gibi Muhammed'e ve
yakınlarına da öyle hayırlar ihsan et. İbrahim'e ve yakınlarına bereketler
ihsan ettiğin gibi Muhammed'e ve yakınlarına da bereketler ihsan et Sen ki övülmeye
layıksın ve şanı yücesin.'' Selam ise bildiğiniz gibidir."
Tuhfe: 14647.
Diğer tahric: Bir
benzerini Buhari, el-Edebu'l-Müfred (641) ve Ebu Davud (982) rivayet
etmişlerdir.
أخبرنا محمد
بن سلمة
والحارث بن
مسكين قراءة عليه
واللفظ له عن
بن القاسم قال
حدثني مالك عن
نعيم بن عبد
الله المجمر
ان محمد بن
عبد الله بن
زيد الأنصاري
أخبره عن أبي
مسعود الأنصاري
قال اتي رسول
الله صلى الله
عليه وسلم في
مجلس سعد بن
عبادة فقال له
بشير بن سعد
أمرنا الله ان
نصلي عليك يا
رسول الله
فكيف نصلي
عليك يا رسول
الله فسكت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم حتى
تمنينا انه لم
يسأله ثم قال
قولوا اللهم
صل على محمد
وعلى آل محمد
كما صليت على
إبراهيم
وبارك على
محمد وعلى آل
محمد كما
باركت على آل
إبراهيم في
العالمين إنك
حميد مجيد
خالفه محمد بن
إبراهيم في
لفظ الحديث
[-: 9793 :-] Ebu Mes'ud el-Ensari
bildiriyor: Sa'd b. Ubade'nin meclisindeyken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanımıza geldi. Beşir b. Sa'd kendisine: "Ya Resulalıah! Allah
Teala bize, sana salavat getirmemizi emretti. Ancak sana nasıl salavat
getirelim" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sustu. O
kadar suskun kaldı ki keşke ona bu soruyu sormasaydı diye hayıflandık. Sonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Şöyle deyin:
''Allahım! İbrahim'e ve yakınlarına hayırlar ihsan ettiğin gibi Muhammed'e ve
yakınlarına da öyle hayırlar ihsan et. İbrahim'e ve yakınlarına yaratıkların
içinde bereketler ihsan ettiğin gibi Muhammed'e ve yakınlarına da bereketler
ihsan et. Sen ki övülmeye layıksın ve şanı yücesin''" buyurdu.
Tuhfe: 10007 .
1209. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرني أحمد
بن بكار عن
محمد وهو بن
سلمة عن بن
إسحاق عن محمد
بن إبراهيم عن
محمد بن عبد
الله عن أبي
مسعود قال جاء
رجل إلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقال السلام
عليك قد
عرفناه فكيف الصلاة
عليك صلى الله
عليك فسكت
النبي صلى الله
عليه وسلم
ساعة ثم قال
تقولون اللهم
صل على محمد
النبي الأمي
وعلى آل محمد
كما صليت على
إبراهيم
وبارك على
محمد النبي
الأمي كما
باركت على
إبراهيم إنك
حميد مجيد
[-: 9794 :-] Ebu Mes'ud der ki:
Adamın biri Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi ve: "Selamın
nasıl olduğunu öğrendik. Peki, sana nasıl salavat getireceğiz?" diye
sordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir süre suskun kaldıktan sonra şu
cevabı verdi: ''Şöyle deyin: ''Allahım! İbrahim'e hayırlar ihsan ettiğin gibi
ümmi bir Peygamber olan Muhammed'e ve yakınlarına da öyle hayırlar ihsan et.
İbrahim'e bereketler ihsan ettiğin gibi ümmi bir Peygamber olan Muhammed'e ve
yakınlarına da bereketler ihsan et. Sen ki övülmeye layıksın ve şanı
yücesin.''"
Tuhfe: 10007.
1209. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرنا زياد
بن يحيى قال
حدثنا عبد
الوهاب بن عبد
المجيد قال
حدثنا هشام بن
حسان عن محمد
بن عبد الرحمن
وهو بن بشر عن
أبي مسعود
الأنصاري قال
قيل للنبي صلى
الله عليه
وسلم أمرنا الله
ان نصلي عليك
ونسلم عليك
فأما السلام
فقد عرفناه
فكيف نصلي
عليك قال
قولوا اللهم
صل على محمد
كما صليت على
آل إبراهيم
اللهم بارك
على محمد كما
باركت على آل
إبراهيم خالفه
عبد الله بن
عون رواه عن
محمد عن عبد
الرحمن بن بشر
مرسلا
[-: 9795 :-] Ebu Mes'ud der ki: Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Allah Teala bize, sana salat selam
etmemizi emretti. Selamın nasıl olduğunu öğrendik. Peki, sana nasıl salavat
getireceğiz?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Şöyle deyin: ''Allahım! İbrahim'in yakınlarına hayırlar ihsan ettiğin
gibi Muhammed'e de öyle hayırlar ihsan et. İbrahim'in yakınlarına bereketler
ihsan ettiğin gibi Muhammed'e de bereketler ihsan et''" buyurdu.
Tuhfe: 9998.
1210. hadiste geçti,
1209. hadisin de tahricine bakınız.
أخبرنا حميد
بن مسعدة قال
حدثنا يزيد
وهو بن زريع
قال حدثنا بن
عون عن محمد
بن سيرين عن
عبد الرحمن بن
بشر قال قالوا
يا رسول الله
قد علمنا كيف
التسليم عليك
فكيف بالصلاة
قال قولوا
اللهم صل على
محمد كما صليت
على آل
إبراهيم
اللهم بارك على
محمد كما
باركت على آل
إبراهيم
[-: 9796 :-] Abdurrahman b. Bişr der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ya Resulallah! Selamın
nasıl olduğunu öğrendik. Peki, sana nasıl salavat getireceğiz?" diye
sorulunca: "Şöyle deyin: ''Allahım! İbrahim'in yakınlarına hayırlar ihsan
ettiğin gibi Muhammed'e de öyle hayırlar ihsan et. İbrahim'in yakınlarına
bereketler ihsan ettiğin gibi Muhammed'e de bereketler ihsan et''"
buyurdu.
Tuhfe: 9998.
Bir öncesinde mevsul
olarak geçti.
أخبرنا
إسحاق بن
إبراهيم قال
أخبرنا محمد
بن بشر قال
حدثنا مجمع بن
يحيى عن عثمان
بن موهب عن
موسى بن طلحة
عن أبيه قال
قلنا يا رسول
الله كيف
الصلاة عليك
قال قولوا
اللهم صل على
محمد كما صليت
على إبراهيم
وآل إبراهيم
إنك حميد مجيد
وبارك على
محمد وعلى آل
محمد كما
باركت على
إبراهيم وآل
إبراهيم إنك
حميد مجيد
خالفه خالد بن
سلمة رواه عن
موسى بن طلحة
عن زيد بن
خارجة
[-: 9797 :-] Musa b. Talha,
babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ya
Resulalıah! Sana nasıl salat getireceğiz?" diye sorduğumuzda:
"Şöyle deyin:
''Allahım! İbrahim'e ve yakınlarına hayırlar ihsan ettiğin gibi Muhammed'e de
öyle hayırlar ihsan et. Sen ki övülmeye layıksın ve şanı yücesin. İbrahim'e ve
yakınlarına bereketler ihsan ettiğin gibi Muhammed'e ve yakınlarına da
bereketler ihsan et. Sen ki övülmeye layıksın ve şanı yücesim>"
buyurdu.
Tuhfe: 5014.
1214. hadiste tahrici
yapıldı.
أخبرني سعيد
بن يحيى بن
سعيد في حديثه
عن أبيه عن
عثمان بن حكيم
عن خالد بن
سلمة عن موسى
بن طلحة قال
سألت زيد بن
خارجة قال انا
سألت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قال
صلوا علي
واجتهدوا في الدعاء
وقولوا اللهم
صل على محمد
وآل محمد
[-: 9798 :-] Musa b. Talha der ki:
Zeyd b. Harice'ye salavat meselesini sorduğumda şu karşılığı verdi: "Ben
de bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sorduğumda: ''Bana salavat
getirin ve çokça dua edip: "Allahım! Muhammed'e ve yakınlarına hayırlar
ihsan et!" deyin'' buyurdu."
Mücteba: 3/48; Tuhfe:
11124.
1216. hadiste geçti.
أخبرنا سويد
بن نصر بن سويد
قال أخبرنا
عبد الله عن
شعبة عن الحكم
عن بن أبي
ليلى قال قال
كعب بن عجرة
الا أهدي لك
هدية قلنا يا
رسول الله قد
عرفنا كيف
السلام عليك
فكيف نصلي
عليك قال
قولوا اللهم
صل وآل محمد كما
باركت على
إبراهيم إنك
حميد مجيد
[-: 9799 :-] ibn Ebi Leyla der ki:
Ka'b b. Ucre bana dedi ki: Sana bir hediye sunayım mı? Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e: "Ya Resulallah! Sana nasıl selam vereceğimizi öğrendik, ama
sana nasıl salat edeceğiz?" diye sorduğumuzda şu karşılığı verdi:
"Şöyle deyin: ''Allahım! İbrahim'in yakınlarına hayırlar ihsan ettiğin
gibi Muhammed'e ve yakınlarına da öyle hayırlar ihsan et. Sen ki övülmeye
layıksın ve şanı yücesin. İbrahim'in yakınlarına bereketler ihsan ettiğin gibi
Muhammed'e ve yakınlarına da bereketler ihsan et. Sen ki övülmeye layıksın ve
şanı yücesin.''"
Mücteba: 3/48; Tuhfe:
11113.
1211. hadiste tahrici
yapıldı.